Ana içeriğe atla

SESSİZ GÜNAHKAR

Merhaba yazının neyle alakalı olacağını blmiyorum ama bir şeyler yazacağım.Mayısta bir şeyler yazmayı seviyorum.Genel bahsedeceğim.
Güncel durumumu paylaşayım önce.Sikik hissediyorum.Ramazan bile beni tatmin etmiyor.Son bir haftadır hiç evden çıkmıyorum.Son bir iki ayda da çok nadir dışarı çıkıyorum.Haliyle farklı insanlarla sıfır iletişim.Sadece gün boyu gördüğüm kuzenime hayatın boktanlığını anlatıyorum.Bazan tüm insanlıktan ümidi kesiyorum.Kadınlara ve erkeklere topluca hükümler giydiriyorum.Belli ideolojidekilere kayıyorum.Neden peki?Sadece canım sıkılıyor.Ota boka laf atıp duruyorum.Son derece pasif bir yaşamım var ayrıca.Tam anlamıyla hiçbir şey yapmayarak günlerim geçiyor.Fazla uyuyarak ve medyada çok fazla zaman öldürerek günlerimi "istediği skoru yakalamış tur için defansta paslaşıp sakat numarası yapan ve değişikliğe sürünerek giden futbolcular" misali harcıyorum.Sorun zaman kısıtlaması değil kesinlikle daha fazla zamanım olsa daha fazla uyuşukluk yaparım gibi.Küçük prens diyor ya susuzluk giderici ara sayesinde haftada 53 dakika kazansam onu da çeşme başına daha yavaş yürüyerek harcardım diye.Bu gerçekten kötü bir durum.

Boşuna geçirdiğim her gün sırtıma eklenen fazladan yük gibi sanki.Diğer güne merhaba demeden önce yapmadıklarımın pişmanlığı selamlıyor beni.Dün yapmadıklarım,geçen hafta yapmadıklarım,bu ay yapmadıklarım hatta seneler öncesi yapmadıklarım.Kocaman bir selam çakıyorlar bana.Yani anlayacağın boşa geçirdiğimiz her an harekete geçmemizi daha zorlaştırıyor.Sırtımıza yüklenen o yükleri atamadıkça zaten asla harekete geçemeyeceğiz.

Bilgisayarın başına oturmadan önce duşa girdim.Beni en rahatlatan şeylerden birisi olduğunu söylemiştim önceden.Düşüncelerin kafamın çevresinde dans ettiği zamanlar duşta olduğum zamanlar."Bu gidiş nereye?" nin hırçın forvetleriyle önde bastığı dakikalar.Duş alınca rahatlamam acaba metafor olarak rahatlamamı mı sağlıyor acaba?Bedenimi temizleyerek akan suların günahlarımı da temizlediğini mi düşünüyorum?İsteğimiz neden mutlu sonlar değil de yeni başlangıçlar ?Zaten sonlar kendi başına bir hüzündür değil mi?Mutlu son mu olur?Peki yeni başlangıçlara ne demeli?Bana biraz duş almayı anımsatıyor.Tüm hatalardan kurtulmak.Tüm o kullanamadığımız fırsatların(hepimizin zamanı var ve bu bile başlı başına büyük fırsat) ağır yükünü bırakmak.Temiz olmak sade ve bilinemez olmak.Bence başlangıçlar bu yüzden bu kadar çekici.Zaten yoldan çevirip istediğine sor.Herkes geçmişine dönmek ister.Herkesin aklında hayata reset atmak vardır.Hayatıma yeni bir sayfa açtım demeyi severler.Ama o açtıkları boş sayfa kalın olmalıdır ki boş sayfanın altındaki kirli sayfalar görünmesin.

Ben de mesela hayata reset atmak istiyorum bazen.Meydan ne zaman boş kalsa gelip o iğrenç sesiyle şarkı söyleyen geçmişten kurtulmayı istiyorum.Hayatımda yapmadığım onca şeyin ve gerçekleşmeyen onca hayalimin altta kalanın canı çıksın misali üzerime atlamalarından daralıyorum.Sessiz günahlarımı arkama alıp bilmediğim fırsatlara koşmak istiyorum.Tüm bu hastalıklı ruhum neden şimdi kendini öne atıyor?Neden hiç irdelemediğim kadar geçmişimi irdeliyorum?Çünkü gelecekle bağlantımı kestim.Gelecek aşık olduğum kız geçmişte aşık olmadığım ama hoşlandığım oluru olan kız.Ben geleceğin peşinde koşuyorum.Sürekli onu düşünüyorum.Ama bakıyorum olmayacak,bu kızın bende gönlü yok.O zaman geçmişin kapısına gidiyorum.Ama o da tavırlı bana.Geleceği düşünmekten iyi davranmamışım ona.Sonra da ortada mal gibi kalmışım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

19'da HAYAT AMACI

Merhaba dostum.Uzun zaman oldu.Başka kimseyi bulamadım konuşacak.Ondan yüzsüzce tekrar yanındayım.Bu yazıda genelde yaptığım gibi hayat nasıl gidiyor ondan bahsedeceğim.Dertlerimi yazacağım ki onları gözümde büyütmeyeyim. Yazıyı kimsenin okumayacağnı beklediğim için yazı düzenine önem vermeyeceğim.Sırasıyla kafamda olan ve beni karamsarlığa iten şeyleri yazacağım önem sırası olmadan. 1-Okul sınavı(hayvan gibi konu var) şu anlık en büyük derdim değil ama bununla uğraşmak canımı sıkıyor. 2-Tatmi edici olmayan sosyal çevre(samimiyetsiz arkadaş ortamı+olmayan sevgili)bu da beni yalnızlığa itiyor.Bu yüzden duygusal bunalımlar geçiriyorum. 3-Dine bağlı olmayan yaşam(büyük günahlar işlemememe rağmen ruhumu çöertiyor) 4-Hayat amacını oturtamamak(neden yaşadığına emin olamamak)bu da motivasyonsuzluğu doğuruyor. 5-Sürekli akla gelen ölüm düşüncesi 6-Ailemin düzensizliği . . bu uzar da sanırım.Zaman sanki hiç bir şeye yetmiyor.Hayal kırıklılklarından nefret ediyorum.En çok da hayal kırı...

ÖLMEYİ BEKLEMEK

Selam,ihtiyacım olmasa uğramam herhalde.Kusura bakma biraz nankörüm galiba.Paylaşacak kimseyi bulamadığımdan buradayım zaten.Bunları yazdığım saat gece 11'e yaklaşıyor.Şu anki hislerim ve hayatımdan bahsetmek istiyorum. Çok gel-gitli yaşıyorum bu aralar.Bipolar olabilir miyim diye sorguluyorum ama modum hiç aşırı yüksek de olmuyor.Ama sık sık diplere düşüyorum.Hissizleşiyorum.Her şeyden sıkılmalarım başlıyor.Tıpkı tam şu anda bunları yazarkenki gibi gelecekten tam anlamıyla hiç bir şey beklemiyorum.Bana daha çok acılar getireceğini biliyorum ama.Onlar aklıma geliyor en fazla. Ah be GB ağlamak istiyorum.Duygusal acı çekiyorum ya.Şu hayat çok zor lafını da söylemek istemiyorum. Hayattan bahsedeyim biraz.İstemediğim bölümü okuyorum hala.Nefret ediyorum ders çalışmaktan.Sonunda istemediğim bir mesleğe sahip olabilmek için.Hiç heyecan duymuyorum okul bitsin de işe başlayayım diye.Ailem biraz motive ediyor.Onlar istiyor diye okuyorum.Of ya:(... Bazen sadece zamanın gelmesini ölmeyi ...

STOLKUN SAÇMA SAPAN KADINLAR GÜNÜ VİDEOSU

Merhaba, aslında yeni yazımda başka bir konudan önceki yazdığım yazının devamı şeklinde olacak bir yazı yazmayı planlıyordum.Amma ve lakin ki bugün başka bir konudan bahsetmek istiyorum. Bu yazıyı yazmaya başladığım tarih 8 mart.Yani kadınlar günü. Bugün sosyal medyada gördüğüm  kadınları övüp övüp bitiremeyen abaza erkek tayfaya kendini bir bok sanan kaşar kadınların davranışlarına şahit olmakla geçirdim.Videolar,fotoğraflar gördüm ve biraz ayar oldum bu konuya. Öncelikle bugün en sinir olduğum video Stolk'un hazırlamış olduğu ve Ezgi Mola'nın sunmuş olduğu aptal 8 mart kadınlar günü videosuydu.Videonun içeriğinde sadece kadınların erkekleri her koşulda "sikebileceği" ve kadınların erkeklerden daha üstün bir organizma olduğunu anlatıyorlar.Kadınlar daha çok yaşarmış,daha az hasta olurmuş,daha dayanıklıymış vs. Vay be demek kadınlar erkeklerden üstünmüş(!).Be amına koduğum üstünlüğü sen hayatta kalmayla mı ölçüyon??Daha uzun yaşayan daha mı üstün?Yok çocuk yaşta k...