Ana içeriğe atla

SABRETMEYİ DENİYOR MUYUM?

Selam.Saat gece on bir buçuk.Ve ben harici bir klavyenin üzerinde parmaklarımı kaydırıyorum.Hayata son derece monoton.Acaba hiçbir şey yaşamadan ölücem mi diye düşünüyorum ama ileride acılar çekeceğime eminim.Yaşamanın hakkını veremediğimin farkındayım.Bir sürü boş vaktim var ama ben zamanımı verimli kullanamıyorum.Özellikle bu haftalar büyük miskinlikle ve motivasyonsuzlukla geçiyor.Çok uyuma problemim var ve erken kalkamıyorum.Yemek yeme sıklığım istikrarsız ve sağlıksız beslenmeye başladım.Kitap okuma seviyem azaldı.Ve sosyal olarak da net ilişkilerim yok.Kısacası hayatımda büyük düzensizlikler hakim.Kaotik bir yaşam sürüyorum.

Bugün hayatımdaki gördüğüm işleyiş bozukluklarına farklı bir pencereden bakmaya çalışacağım.Daha olumlu bir pencere.Daha umutlu bir pencere.Ve bu bakış açısı belki biraz daha sakin ve yavaş yaşamamı sağlayacak.

Önceki yazılarımın birinde hiçbir şey yapamadığımdan dolayı üzüntümü belirtmiştim.O yazıda eskiden daha olumlu bir bakış açısına sahipken şimdilerde idealist bakış açımı yitirdiğimden bahsetmiştim.Hayata realistik baktığımızda hayallerimizin aslında hiçbirinin gerçekleşmeyeceğini düşüneceğimizi savunuyordum.Bugünlerde değil,sadece bugün aklıma bir şey geldi.Youtube'da gezinirken bazı youtuberların gezi vloglarını gördüm.Daha önceden de bu tarz videoları sık sık görüyordum ama biraz göz gezdirmek istedim.Videolarda Amerika'ya festivale giden,gayet iyi giyinimli ve çift şeklinde insanlar vardı.Ve en önemlisi video boyunca bir gülümseme hakimdi yüzlerinde.Kendi hayatımla karşılaştırdım biraz.Ben evden çıkmıyordum,ne de iyi giyinimliydim.Ayrıca bırak sevgiliyi düzenli bir sosyal ortamım dahi yoktu.Ve de en önemlisi onlar gibi hiç gülümseyemiyordum.(En son ne zaman hiçbir şey düşünmeden gülümsediğimi hatırlamıyorum.Günlük hayatta utandığım zamanlar ve bazen boşlukları doldurmak için sevimsizce gülümserim ben.Gerçek gülümseme değil sanırım bunlar.)Hayatı onlar yaşıyor diye iç geçirdim.Buna ilaven istagramda dolanmak da iç geçirmeme sebep oluyor bazen.Benim hayal edip ulaşamadığım yerlerde olan arkadaşlarımın paylaşımlarını görünce de yaşadığım hayatı sorguluyorum.Zaten instagram denen illetin de tek görevi bu sanırım.Hayatı ne kadar yaşıyorsun sat etrafındakilere.İmrendir.Zaten geçen hafta yaşadığımız şehirde festival de vardı.Gitmedim ben tabi  ki.O zamanlarda sağolsun herkes görevini yaptı festivalde ne kadar eğlendiklerini anlatmaya çalıştılar.(Festival paylaşımlarına iç geçirmedim sadece örnek olarak söylüyorum)Burayı çok uzettım geriye dönüyorum.Bu gezen youtuberları görünce ben de kendime hayalim olan yeni yerler gezmeye ve daha eğlenceli bir hayata ne zaman başlayacağımı sordum.

Cevabım başlarda olumsuzdu.Tamamen olumsuz.Şimdiki ve gelecekteki halimi düşündüğümde pek de eğlenceli bir hayatımın olmayacağını çıkardım.Hayat her gün insanı hayallerinin gerçekliğine bir silgi darbesi vuruyor.Benimki son zamanlarda oldukça silik.

Yukarı paragraftakiler zaten benim standart düşüncelerim haline geldi.Ama bunlardan farklı olarak bugün her şey için çok mu acale ettiğimi  sorguladım.Hayatı çok aceleci mi yaşıyordum.O kadar aceleci ki plan yapmayla bile uğraşmıyorum.Her şeye olabildiğince genç yaşta ulaşma arzusu beni panik bir yaşama sürüklüyordu.Yaş konusunu gözümde büyütmetken vazgeçmeye karar verdim.Sadece bir sayıydı yaş.Fizikte bile zaman yok aslında.Zaman olmazsa yaş hiç olmaz.Önemli olan yıllarla kendimizi ne kadar yıprattığımız.Bu panik yaşam zaten beni istediklerime ulaştırmayacak ayrıca kendimi daha çok hırpalamama sebep olacak.O yüzden belki sabretmeliyim dedim.Ulaşmak istediğim her şey için.Her memnun olmadığım mevzu için.Nefes alarak,yavaşça,planlı ve düzenli yaşamalıyım.Kendimi genç tutmaya çalışmalıyım.Belki o tüm beyazlar bir gün görünecek.Ben onu görecek gözü sağlam tutmalıyım belki de.Tüm o sabırsızlıklarım için böyle düşünmeliyim belki.

Bunlar aklımda oluşan kıvılcım gibi yanıp anında söenen düşüncelerdi.Bunları düşünerek günümü Polyanna gibi geçirmedim yani.Şimdi de öyle umut sıçmıyorum.Ama karamsarlığın o boktan sıradanlığından sıkıldım.Herkes umutsuz zaten.Herkes mutsuz.O yüzden siyah elbiseler giymenin hiç özel bir yanı yok.Hayallerimin gerçekleşeceğinden emin değilim ama mutluluk diye bir  şeyin olduğunu biliyorum.Ve o bu dünyada olmasa da illa ki başka yerlerde olmalı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KESKİN VİRAJ

Selam gelecek.Ama bu sefer yakın gelecek.3 gün sonra LYS Matematik sınavım var.Bu yazıyı kısa yazmamın ve bu yazıyı kısa tutma sebebim bu.Şimdi nasıl hissediyorum?Biraz umutlu,biraz korkulu+endişeli+hüzünlü+sıkılmış hissediyorum.Ayrıca boşluk hissi de yoğun.Boşluk hissi çok değişik bir his,bilenler bilir.3 gün sonraki sınavımın iyi geçmesi şu an Allah'tan en büyük dileğim olurdu.En çok istediğim yeniden başlayabilmek.Ama bunun için arkamdaki pislikleri temizlemem ve özellikle de yarım kalmışları bitirmem gerekiyor.Sınavdan sonra belki bu yazıyı tekrar okuyamayacak kadar kötü hissedeceğim.Bundan gerçekten çok korkuyorum.İçimde yaşayamadığım şeylerin potansiyeli var ama bu virajdan sonra onu koruyamayacağım diye endişeliyim.İnşallah her şey yoluna girer.Viraja üç gün var.Virajın gittiği yolu bilmiyorum ama yan tarafların uçurum olduğunu görebiliyorum.İnşallah bu yazıyı okurken gülümseyebilirim.

HABERLEŞME TEKNOLOJİLERİNİN MANTIĞI

Merhaba , bugünkü yazacağım yazı diğer yazılarımdan farklı olacak.Önceki yazılarımda daha çok kendime hitap ediyor ve hislerimin derinliklerine inip bir şeyler sallıyordum.Ama bugün amacım açıklayıcı ve yararlı bir yazı yazmak.Seçtiğim konu kişisel olarak merak ettiğim ve ilgi duyduğum bir konu.Ve birçok insanın da böyle olduğunu düşündüğüm bir konu.Bu internet,telefon ya da herhangi bir iletişim aracı nasıl çalışıyor diye merak edenler devamını okusun. Öncelikle söyleyeyim ki ben bir teknoloji uzmanı değilim bu yüzden size bu cihazların elektroniğinden ya da programlamasından bahsedemeyeceğim.Sadece ufkunuzu bir nebze de olsa açabilecek bir yazı olmasını umuyorum.Hadi başlayalım. İlk önce size biri "internet nasıl oluyor da dünyanın bir ucundan diğer ucuna nasıl iletişim sağlıyor?"sorusunu yönelttiğinde verecek bir cevabınız yoksa "sihir" diyebilirsiniz.Hatta bunu anlamadığınız her olay karşısında söyleyebilirsiniz.Sihrin tanımı nedir ki?Sebepsiz olan bir s

ŞANSLI OLDUĞUNU HİSSETMEK

 Selamsız bir giriş.İzinsiz bir sesleniş.Başlığı okudun dimi.Şunu belirtmeliyim ki yazılarımda yaptığım genellemeler çoğunlukla kendi içimdeki gözlemlerim.Yani kendim ne hissediyorsam,ne düşünüyorsam başkaları da öyle düşünüyordur diye yazıyorum.Bazıları hiç düşünmüyor,onlara seslenmiyorum zaten.Her neyse bugün şans,kısmet,uğur vs. bahsetmek istiyorum.Bunu okuyan,sana desem ki sen "çok şanslısın",ne hissederdin.Benim dediğimin doğru olduğunu kabul ettiğini varsayarsak,mutlu mu olurdun yoksa itiraz mı ederdin?Sana söyliyim her türlü mutlu olman gerekiyor.Ama bazıları itiraz edebilir.Peki neden?Şöyle açıklayayım:bazen yarışmalarda ya da ne biliyim sınavlarda,maçlarda vb. kazanan kişiye şanslı dediğinizde onun zoruna gider.Çünkü ona göre kendisi şanslı değil,kendisi yeteneklidir.Ne kadar haksız bir itirazdır.Yeteneklerin de doğuştan bir şans olduğunu bilmez mi?Belki bunu ona söyleyenin amacı farklıdır.(şanslısınçünkü ben daha iiyim ve bi daha olsa ben kazanırım gibi)O zaman dils