Merhaba.
Son yazımdan yaklaşık bir hafta geçti.Önceki yazımı yazarken daha stresli ve üzgündüm.Bugünlerde o durumu biraz da atlatmış sayılırım.
Bildiğiniz gibi bir ömür istemediğim bir mesleği yapacağım için moralim bayağı bozuk ve umut seviyem yerlerdeydi.Amaçlarımı sorgulamaya başlamıştım.Net amaçlarımdan vazgeçmiş,boşluğa düşmüş gibi hissetmiştim.Boşluğun ve hiçliğin anlamı çok büyüktür aslında.Bu yüzden insanı günlük düşünüşlerden alıkoyar.O dönemlerde hayatımdaki çoğu kuraldan vazgeçmiştim.Ya da vazgeçmeyi düşünmüştüm.Önceki yazımda bahsettiğim gibi kurallarımıza uyma yüzdemiz hayatla ilişkimizle ilgili bilgi verir.O zamanlarda kurallarımı hiç düşünmedim.
Ama gel gelelim insan kuralsız yaşayamaz.Hayat istediği gitmese bile uyacak kurallar,duruma uygun umutlar buluyor.
Ben de kurallı bir hayata yavaştan dönüş yapıyorum.Ama bu seferki kurallar daha transparan,daha belirsiz.
ESKİ KURALLARIMDAN:
Dünyayı daha anlamlandırmak
Büyük işler yapmak için çabalamak
Her zaman istediğim bir yaşamda olmak
Kendimi tatmin edecek bir hayat yaşamak
ŞİMDİKİ KURALLARDAN:
Dünyayı daha anlamlandırmak
Ailemin benden beklentisini karşılayıp onları mutlu etmek
Para kazanmak
Eğer yeteri param olursa eski hayallerimle uğraşmak
İstemediğim meslek için hayatımın hepsini adamamak
Gördüğünüz gibi değişikler mevcut.Ama yeni yaşam diyince öyle beyazlıklar aklınıza gelmesin.Hayatım hala çok farklı değil.(Şunu da görmüş olabilirsin kurallarımın hedeflere benzediğini.Evet öyleler.)İlk kuralımın aynı olması belki de beni daha canlı tutuyor.İlk kuralım daha genel bir prensip olduğu için hayatıma hala yön vermekte.İlk madde daha çok yaşayıp daha çok bilgilenme isteğimin sebebi.
Şu an bu yazılarımı on sekizimin sonlarında evimden uzakta sadık bilgisayarımla yazıyorum.Ve hayat geçiyor...Arada nefes alıp sorgulamamıza rağmen çoğunlukla sadece yaşıyoruz.Ölüyoruz her saniye...Ama şu sıralar her şey yolunda diyebilirim.
Yine bekleriz...
Son yazımdan yaklaşık bir hafta geçti.Önceki yazımı yazarken daha stresli ve üzgündüm.Bugünlerde o durumu biraz da atlatmış sayılırım.
Bildiğiniz gibi bir ömür istemediğim bir mesleği yapacağım için moralim bayağı bozuk ve umut seviyem yerlerdeydi.Amaçlarımı sorgulamaya başlamıştım.Net amaçlarımdan vazgeçmiş,boşluğa düşmüş gibi hissetmiştim.Boşluğun ve hiçliğin anlamı çok büyüktür aslında.Bu yüzden insanı günlük düşünüşlerden alıkoyar.O dönemlerde hayatımdaki çoğu kuraldan vazgeçmiştim.Ya da vazgeçmeyi düşünmüştüm.Önceki yazımda bahsettiğim gibi kurallarımıza uyma yüzdemiz hayatla ilişkimizle ilgili bilgi verir.O zamanlarda kurallarımı hiç düşünmedim.
Ama gel gelelim insan kuralsız yaşayamaz.Hayat istediği gitmese bile uyacak kurallar,duruma uygun umutlar buluyor.
Ben de kurallı bir hayata yavaştan dönüş yapıyorum.Ama bu seferki kurallar daha transparan,daha belirsiz.
ESKİ KURALLARIMDAN:
Dünyayı daha anlamlandırmak
Büyük işler yapmak için çabalamak
Her zaman istediğim bir yaşamda olmak
Kendimi tatmin edecek bir hayat yaşamak
ŞİMDİKİ KURALLARDAN:
Dünyayı daha anlamlandırmak
Ailemin benden beklentisini karşılayıp onları mutlu etmek
Para kazanmak
Eğer yeteri param olursa eski hayallerimle uğraşmak
İstemediğim meslek için hayatımın hepsini adamamak
Gördüğünüz gibi değişikler mevcut.Ama yeni yaşam diyince öyle beyazlıklar aklınıza gelmesin.Hayatım hala çok farklı değil.(Şunu da görmüş olabilirsin kurallarımın hedeflere benzediğini.Evet öyleler.)İlk kuralımın aynı olması belki de beni daha canlı tutuyor.İlk kuralım daha genel bir prensip olduğu için hayatıma hala yön vermekte.İlk madde daha çok yaşayıp daha çok bilgilenme isteğimin sebebi.
Şu an bu yazılarımı on sekizimin sonlarında evimden uzakta sadık bilgisayarımla yazıyorum.Ve hayat geçiyor...Arada nefes alıp sorgulamamıza rağmen çoğunlukla sadece yaşıyoruz.Ölüyoruz her saniye...Ama şu sıralar her şey yolunda diyebilirim.
Yine bekleriz...
Yorumlar
Yorum Gönder