Merhaba.
Bu yazıya başlamadan önce yazılarımın amacı için güzel bir ifade daha aklıma geldi.Bu yazıları kendim için yazdığımı söylemiştim.Bu yazılar benim için bir yüzleşme fırsatı.Ben her zamandaki benim farklı bir ben olduğunu düşünüyorum.Yani her geçen zaman bizi değiştiriyor.Her tecrübe bir fonksiyon bizim için.O andaki biz fonksiyon için girdiyiz ve o andan sonraki biz ise fonksiyonun çıktısı.Daha önceden de dediğim gibi bu yazılar gelecekteki benle şimdiki benim karşılaşmam.Bir yüzleşme.
Bu yazı sadece bu aralar hissettiğim bir şeyle alakalı değil.Aksine hayatımın çoğunda hissettiğim bir dürtü ya da bir his işte...Ama bu aralar bu hissin daha çok bilincinde olduğum için yazmak istedim.
Hayatımın her anında kendimi geliştirmek için,ileri bir adım daha adım atmak için gereken motivasyonun temel kaynağı(tek kaynağı demiyorum dikkat ediyorsan) hep güce olan aşkımdı.Bu hissin çoğu insanda olduğunu düşünüyorum.Nitekim izlediğim bazı dizi ve filmlerdeki karakterlerin bu hisse sahip olduğunu fark ettim.Öncelikle çocukluk çağımda hayatımda çok anlamlı bir çizgi dizi olan Beyblade'de(hala anlamlı aslında),Japon takımının en havalı oyuncusu Hiwatari Kai'de bu özelliği gözlemledim.Kai her zaman güce aşık bir karakterdi.Onun davranışlarına yön veren şey gücün olduğu taraftı.Her zaman dünyanın en iyi beybladecisi olmayı istiyordu.Çok güçlü olmak istiyordu.Ve bunun yüzünden bazen küstahça ve acımasızca davranıyordu.Aynı zamanda bunun ona verdiği motivasyonla da iyi işler de başarıyordu.Yani bu hissin pozitif ve negatif etkileri olabilir.Gelelim Star Wars'un ana karakteri diyebileceğimiz Anakin Skywalker'a.Anakin fena şekilde güce abayı yakmıştı.Karanlık tarafın gücüne karşı koyamayıp kötü bir karakter olan Darth Vader olmuştu.Onun haricinde herhangi birçok filmde buna rastlayabiliyorum.
Benim de küçüklükten bu yana üzerimde olan hırs ve motivasyon(azim de denebilir) bu hisse dayanıyor olabilir.Özellikle ders çalışmamda ya da spor müsabakalarında bana başarı sağlayan etkendi.Sınavlarda birinci olmak en iyi olmak için çok çalışıyordum.Herhangi bir futbol maçında ise kaybetmemek için kendimi kaybediyor hatta çoğu zaman kavga çıkarıyordum.Bütün bu davranışlarda bunun etkisi var sanırım.İnsanlardan güçlü olma isteği,onlardan ileride olma isteği...Tüm bunlar hayattan soğuduğum,hayatımı istediğim gibi yönlendiremediğim şimdilerde bile beni tetikliyor.Yurtdışında çalışma ihtimalim bayağı düşük olsa bile İngilizce pratik yapmaya devam etme sebebim,doktorun hiç bir şekilde Japoncaya ihtiyacı olmadığı halde büyük bir hevesle Japonca öğrenmeye çalışma sebebim,yine web geliştiriciliği ve programlama için uğraşma sebeplerimin hepsi diğer insanlardan bir adım da olsa önde olmak.Yani daha güçlü olmak.
Güç diyince hemen kas gücü ya da kaba kuvvet algılamayın.Ben modern güçten bahsediyorum.Kas gücü ve fiziksel kuvvet de bir çeşit güç olsa da günümüzün en büyük gücü bilgi ve düşünce.Yüksek yetenekler yine çok büyük güç.Sıralayım mı size biraz güç.İşte size güç verecek özellikler:
---İnsanları ya da çevreyi analiz edebilme(Sherlock Holmes gibi olmak yani)
---Bilgisayarları verimli kullanmak
---Bir müzik aletiyle insanları etkileyebilmek
---İnsanları dinlettirebilecek kadar etkili konuşabilmek
---Çok zeki olmak veya çok iyi görünüşlü olmak gibi şanslar
vs.
ve insanlar bunlara sahip olup güç sahibi olmanın keyfini çıkarmak için çok şey yaparlar.Para ve gayret sarf ederler.
Bu aralar üniversite öncesi kendimi geliştirme çabalarımı sorgulamam sonucu bu yazının fikirleri ortaya çıktı.Umarım beğenmişsinizdir(Okuyan olsa beğenir de işte..:/ )Hadi selametle..
Bu yazıya başlamadan önce yazılarımın amacı için güzel bir ifade daha aklıma geldi.Bu yazıları kendim için yazdığımı söylemiştim.Bu yazılar benim için bir yüzleşme fırsatı.Ben her zamandaki benim farklı bir ben olduğunu düşünüyorum.Yani her geçen zaman bizi değiştiriyor.Her tecrübe bir fonksiyon bizim için.O andaki biz fonksiyon için girdiyiz ve o andan sonraki biz ise fonksiyonun çıktısı.Daha önceden de dediğim gibi bu yazılar gelecekteki benle şimdiki benim karşılaşmam.Bir yüzleşme.
Bu yazı sadece bu aralar hissettiğim bir şeyle alakalı değil.Aksine hayatımın çoğunda hissettiğim bir dürtü ya da bir his işte...Ama bu aralar bu hissin daha çok bilincinde olduğum için yazmak istedim.
Hayatımın her anında kendimi geliştirmek için,ileri bir adım daha adım atmak için gereken motivasyonun temel kaynağı(tek kaynağı demiyorum dikkat ediyorsan) hep güce olan aşkımdı.Bu hissin çoğu insanda olduğunu düşünüyorum.Nitekim izlediğim bazı dizi ve filmlerdeki karakterlerin bu hisse sahip olduğunu fark ettim.Öncelikle çocukluk çağımda hayatımda çok anlamlı bir çizgi dizi olan Beyblade'de(hala anlamlı aslında),Japon takımının en havalı oyuncusu Hiwatari Kai'de bu özelliği gözlemledim.Kai her zaman güce aşık bir karakterdi.Onun davranışlarına yön veren şey gücün olduğu taraftı.Her zaman dünyanın en iyi beybladecisi olmayı istiyordu.Çok güçlü olmak istiyordu.Ve bunun yüzünden bazen küstahça ve acımasızca davranıyordu.Aynı zamanda bunun ona verdiği motivasyonla da iyi işler de başarıyordu.Yani bu hissin pozitif ve negatif etkileri olabilir.Gelelim Star Wars'un ana karakteri diyebileceğimiz Anakin Skywalker'a.Anakin fena şekilde güce abayı yakmıştı.Karanlık tarafın gücüne karşı koyamayıp kötü bir karakter olan Darth Vader olmuştu.Onun haricinde herhangi birçok filmde buna rastlayabiliyorum.
Benim de küçüklükten bu yana üzerimde olan hırs ve motivasyon(azim de denebilir) bu hisse dayanıyor olabilir.Özellikle ders çalışmamda ya da spor müsabakalarında bana başarı sağlayan etkendi.Sınavlarda birinci olmak en iyi olmak için çok çalışıyordum.Herhangi bir futbol maçında ise kaybetmemek için kendimi kaybediyor hatta çoğu zaman kavga çıkarıyordum.Bütün bu davranışlarda bunun etkisi var sanırım.İnsanlardan güçlü olma isteği,onlardan ileride olma isteği...Tüm bunlar hayattan soğuduğum,hayatımı istediğim gibi yönlendiremediğim şimdilerde bile beni tetikliyor.Yurtdışında çalışma ihtimalim bayağı düşük olsa bile İngilizce pratik yapmaya devam etme sebebim,doktorun hiç bir şekilde Japoncaya ihtiyacı olmadığı halde büyük bir hevesle Japonca öğrenmeye çalışma sebebim,yine web geliştiriciliği ve programlama için uğraşma sebeplerimin hepsi diğer insanlardan bir adım da olsa önde olmak.Yani daha güçlü olmak.
Güç diyince hemen kas gücü ya da kaba kuvvet algılamayın.Ben modern güçten bahsediyorum.Kas gücü ve fiziksel kuvvet de bir çeşit güç olsa da günümüzün en büyük gücü bilgi ve düşünce.Yüksek yetenekler yine çok büyük güç.Sıralayım mı size biraz güç.İşte size güç verecek özellikler:
---İnsanları ya da çevreyi analiz edebilme(Sherlock Holmes gibi olmak yani)
---Bilgisayarları verimli kullanmak
---Bir müzik aletiyle insanları etkileyebilmek
---İnsanları dinlettirebilecek kadar etkili konuşabilmek
---Çok zeki olmak veya çok iyi görünüşlü olmak gibi şanslar
vs.
ve insanlar bunlara sahip olup güç sahibi olmanın keyfini çıkarmak için çok şey yaparlar.Para ve gayret sarf ederler.
Bu aralar üniversite öncesi kendimi geliştirme çabalarımı sorgulamam sonucu bu yazının fikirleri ortaya çıktı.Umarım beğenmişsinizdir(Okuyan olsa beğenir de işte..:/ )Hadi selametle..
Yorumlar
Yorum Gönder