Ana içeriğe atla

GÜNAHLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Selamlar, bugün size genel hayatımın bana yazmaya zorlattığı şeyleri yazmayacağım.Bugün uzun zamandan beri aklımda olan sorguladığım bir konu hakkında size bir şeyler anlatmaya çalışacağım.Artık ne kadar olursa.Bugün ki konumuz başlıktan anladığınız gibi günahlar. Gelin beraber önce günahın tanımı üzerinde duralım.Günah nedir?Günahı laik bir bakış açısıyla baktığımız zaman yapmamızın yasaklandığı eylemler gibi düşünebiliriz.Önümüze konmuş kurallar.Ve laik bakış açısından dolayı bu kuralların yeterince önemi kalmıyor ve dolayısıyla bu eylemleri gerçekleştirmemek için bir sebebiniz kalmıyor.Ve laik bir insansanız okumayı bırakıp kendinizi sorgulayın.Eğer hayatta inançlarınız varsa gelin devam edelim. Evet inancı olmayan bir insan için günahların sadece dar görüşlülük ve özgürlük karşıtı bir kavram olduğundan bahsettik.Peki inanan insanlar için günahlar neler ifade ediyor.Günah senin için ne ifade ediyor? Günahlar günah olduğu için zararlı değildir,zararlı olduğu için günahtır.Bu felsefeyle başlayalım.Bu bakış açısına göre her günahın koyulmasının bir sebebi var.Bu sebep dünya hayatında zararlıbir şey.Örnek verelim alkol kullanmak birçok dinde günah ve bunun sebebini vücudumuza temel zararları ve sosyal hayatımıza olumsuz etkileri.Çoğu günaha bunun gibi bir açıklama bulabiliriz.Ve ben bu bakış açısının doğru olduğunu kabul ediyorum.Ama bu bakış açısını temel alanlar bazı günahlarda sebep bulamıyorlar ve günahların bazılarının mantıksız olduğu fikrini ortaya atıyorlar. Diğer bir bakış açımıza geçelim.Necip Fazıl Kısakürek'in bir sözüyle açıklayalım."Ben istiyorum,Allah istemiyorsa konu kapanmıştır." Bu görüşü daha çok katı dindar insanlar besliyor.Bu fikre göre bize kural koyan Yaradan bizden daha çok bildiği için her türlü onun emirlerini yerine getirmek gerekir.Bunda bir mantık aranmaz.Bu fikre de az çok katılıyorum.Ama ben sorgulayan bir beyni durdurmanın bu beynin sorgulamaya devam etmesine izin vermekten daha büyük bir risk olduğuna inanıyorum.Bu yüzden sorgulayarak,anlayarak yaşamayı tercih ediyorum.Bu görüş ülkemizde yaygın ve aslında biraz tehlikeli bir görüş. Sıra geldi benim düşüncelerime bana göre günahlar akılla uyuşan kavramlar aynı zamanda sadece bu dünyada maddi zararlara yol açabilecek eylemler değiller.Gelin tümevarım yoluna gidelim.İçki içmek,zina yapmak,adam öldürmek,yalan söylemek,namazları kılmamak...Evet gördüğünüz gibi çeşit çeşit günah sıraladım.Bunların bazıları ahlaki namaz ise farklı.Ben tüm bunların ortak özelliğini merak ettim.Ve düşünmeye başladım.Allah bir şeyi günah olarak yaratırsa bunun sebebi nedir?Aslında günahın temel sebebini anlasak sevabın da temelini anlayabiliriz.Ve şu kanıya vardım.Tüm bunların ortak özelliği UNUTMAKTI,FARKINDA OLMAMAKTI.Hadi açıklayalım.Alkolü açıklamaya gerek yok.Zinayı düşünelim.Zina yaparken bir insan başka bir şey düşünebilir mi?O hormonlar devreye girdiğinde farkındalığı yükselir mi azalır mı?Zina yapan bir insan Allah'ı düşünebilir mi?Ya da kötü bir şey yaptığını fark edebilir mi?Hayır.Adam öldürmelerin çoğu zaten cinnet halinde,bilinç dışı oluyor.Bilinçli olsa bile ancak öldürmeye bilinçli olur unun haricini düşünemez.Yalan söyleyen insan genelde yalana ihtiyaç duyar.zorunluluktan söyler.Ve durumunu aşırı düşünmekten farkındalığı azalır ve şüphesiz ki Allahı da hatırlamaz.Namaz kılmak zaten Allah'ı hatırlamak ve daha bilinçli yaşamak için gerekli bir ibadet aksinin de günah olması gayet tabii.Bu benim görüşüm ve elbette bazı temelsizlikleri var.Ama ben Allah'ın bizim bu dünyada daha bilinçli olmamızı istediğine inanıyorum.Aynı zamanda nefsimizin bizi ittiği bencillik duygusuyla sadece kendimizi düşünerek başka şeyleri unutarak yaşamamızı yasakladığını düşünüyorum. Son olarak her zaman dediğim gibi kurallar sizi her zaman sınırlamaz ve özgürlüğünüzden alıkoymaz.Aksine hayatınızı anlamlandırır.Hayvanlardan uzaklaştırıp sizi daha özel bir varlığa iter.Bu yüzden hayatınızı düzene koyun ve bu hayatı gelişigüzel yaşamayın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KESKİN VİRAJ

Selam gelecek.Ama bu sefer yakın gelecek.3 gün sonra LYS Matematik sınavım var.Bu yazıyı kısa yazmamın ve bu yazıyı kısa tutma sebebim bu.Şimdi nasıl hissediyorum?Biraz umutlu,biraz korkulu+endişeli+hüzünlü+sıkılmış hissediyorum.Ayrıca boşluk hissi de yoğun.Boşluk hissi çok değişik bir his,bilenler bilir.3 gün sonraki sınavımın iyi geçmesi şu an Allah'tan en büyük dileğim olurdu.En çok istediğim yeniden başlayabilmek.Ama bunun için arkamdaki pislikleri temizlemem ve özellikle de yarım kalmışları bitirmem gerekiyor.Sınavdan sonra belki bu yazıyı tekrar okuyamayacak kadar kötü hissedeceğim.Bundan gerçekten çok korkuyorum.İçimde yaşayamadığım şeylerin potansiyeli var ama bu virajdan sonra onu koruyamayacağım diye endişeliyim.İnşallah her şey yoluna girer.Viraja üç gün var.Virajın gittiği yolu bilmiyorum ama yan tarafların uçurum olduğunu görebiliyorum.İnşallah bu yazıyı okurken gülümseyebilirim.

HABERLEŞME TEKNOLOJİLERİNİN MANTIĞI

Merhaba , bugünkü yazacağım yazı diğer yazılarımdan farklı olacak.Önceki yazılarımda daha çok kendime hitap ediyor ve hislerimin derinliklerine inip bir şeyler sallıyordum.Ama bugün amacım açıklayıcı ve yararlı bir yazı yazmak.Seçtiğim konu kişisel olarak merak ettiğim ve ilgi duyduğum bir konu.Ve birçok insanın da böyle olduğunu düşündüğüm bir konu.Bu internet,telefon ya da herhangi bir iletişim aracı nasıl çalışıyor diye merak edenler devamını okusun. Öncelikle söyleyeyim ki ben bir teknoloji uzmanı değilim bu yüzden size bu cihazların elektroniğinden ya da programlamasından bahsedemeyeceğim.Sadece ufkunuzu bir nebze de olsa açabilecek bir yazı olmasını umuyorum.Hadi başlayalım. İlk önce size biri "internet nasıl oluyor da dünyanın bir ucundan diğer ucuna nasıl iletişim sağlıyor?"sorusunu yönelttiğinde verecek bir cevabınız yoksa "sihir" diyebilirsiniz.Hatta bunu anlamadığınız her olay karşısında söyleyebilirsiniz.Sihrin tanımı nedir ki?Sebepsiz olan bir s

ŞANSLI OLDUĞUNU HİSSETMEK

 Selamsız bir giriş.İzinsiz bir sesleniş.Başlığı okudun dimi.Şunu belirtmeliyim ki yazılarımda yaptığım genellemeler çoğunlukla kendi içimdeki gözlemlerim.Yani kendim ne hissediyorsam,ne düşünüyorsam başkaları da öyle düşünüyordur diye yazıyorum.Bazıları hiç düşünmüyor,onlara seslenmiyorum zaten.Her neyse bugün şans,kısmet,uğur vs. bahsetmek istiyorum.Bunu okuyan,sana desem ki sen "çok şanslısın",ne hissederdin.Benim dediğimin doğru olduğunu kabul ettiğini varsayarsak,mutlu mu olurdun yoksa itiraz mı ederdin?Sana söyliyim her türlü mutlu olman gerekiyor.Ama bazıları itiraz edebilir.Peki neden?Şöyle açıklayayım:bazen yarışmalarda ya da ne biliyim sınavlarda,maçlarda vb. kazanan kişiye şanslı dediğinizde onun zoruna gider.Çünkü ona göre kendisi şanslı değil,kendisi yeteneklidir.Ne kadar haksız bir itirazdır.Yeteneklerin de doğuştan bir şans olduğunu bilmez mi?Belki bunu ona söyleyenin amacı farklıdır.(şanslısınçünkü ben daha iiyim ve bi daha olsa ben kazanırım gibi)O zaman dils